Yazı İçeriği

Bakıcı değişimi ve terk edilme korkusu

Bağlanma bozukluğu

Ne zaman alarma geçmeli?

Öncesinde mutlaka bilgilendirin

Onun hatası olmadığını anlatın!

Bakıcı ararken nelere dikkat etmeli?

Bakıcı değişimi çocuğun psikolojisini zedeleyebilir

Modern yaşam ve ekonomik koşullar genellikle çocuk sahibi çiftlerin ikisinin birden çalışmasını gerektiriyor. Bunun temelinde ise çocuklu ailelerde genellikle çocuklara daha iyi bir gelecek hazırlama isteği yatıyor. Durum böyle olunca, anneanne ve babaanne desteği alamayan çiftler çocuklarını bakıcıya emanet etmeye yöneliyorlar. Bu noktada her ebeveyn için en önemli konulardan biri ise üzerine titrediği çocuğunu “güvenli” ve “sevgi” dolu bir bakıcının ellerine bırakmak oluyor. Çünkü çocukların fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimlerinde bakıcını tutumu, özellikle yürüme, konuşma ve tuvalet eğitimi dönemlerinde büyük önem taşıyor. Ancak çocukların sağlıklı gelişebilmelerinde, bakıcıların sevgi dolu yaklaşımlarının yanı sıra, sık sık değişmemeleri de kilit bir rol üstleniyor. 

Bu nedenle ilk başta doğru seçim yapıp sık sık bakıcı değiştirmekten kaçınmak gerekiyor. Çünkü bakımını üstelenen bir kişi aniden kaybolduğunda çocuğun güven duygusunda zedelenmeye neden olabiliyor. Çocuk çevresine güvenmeyen ve yetişkinlikte de hep güvenlik arayışı içinde olan bir kişiye dönüşebiliyor.


Bakıcı değişimi ve terk edilme korkusu

Bakıcı ayrılırken ebeveynler bakıcılara karşı suçluluk, rekabet, çaresizlik ve anlaşılmama gibi birçok farklı duygu hissedebiliyorlar. Çocukların hissettikleri duygular ise genellikle çok daha ağır oluyor; terk edilmişlik düşüncesinin yarattığı kaygı, korku ve suçluluk gibi! Çocuklar; “Terk edildim, demek ki bir hata yaptım. Suçluyum başkaları da beni terk edebilir” gibi olumsuz düşünceye kapılabiliyorlar. Çocuklar bu endişeyle ebeveynlerine daha bağımlı ve kaygılı yaklaşmaya başlıyor ve ‘yanlış bir şey yaparsam onlar da beni terk edebilir’ diye düşünüyorlar. Bu durumda minik kalpler endişeli atmaya başlar ki bu da tehlikeli sonuçlar oluşturabilir.

Bağlanma bozukluğu

Bakıcı değişikliği ne kadar sık yaşanırsa çocukta kaygı, korku ve suçluluk gibi olumsuz duygular o kadar çok pekişiyor. Bu durum çocukta bağlanma bozukluğuna yol açabiliyor. Bu dönemlerde etkileri çok fark edilmese de, çocuk büyüyünce sorun daha fark edilebilir hale geliyor. Bu çocuklar çevrelerine güvenmeyen ve hep güvenlik arayışı olan erişkinlere dönüşebiliyorlar. 

Ne zaman alarma geçmeli?

Bakıcısı ayrıldığında çocuğun ilk başlarda korku ve endişe yaşaması doğal bir durum. Bu süreçte çocuğu birkaç hafta gözlemlemek gerekiyor. Kaygı, anne babanın uzaklaşmasından aşırı endişe duyma, uyku rutininde bozulma, iştah değişiklikleri, donuklaşma, sevdiği aktivitelere katılmak istememe ve yabancılardan korkma fark edildiğinde bir uzmana danışmakta fayda var.

Öncesinde mutlaka bilgilendirin

Bakıcı değiştiğinde, bunu ifade etme biçimi ile verilen tepkiler, her yaş ve gelişim döneminde farklı oluyor. Ancak hangi yaş döneminde olursa olsun, çocuk bakıcısının değiştiğini fark ediyor. Her gün karnını doyuran, onunla ilgilenip oyun oynayan, tuvalet alışkanlığıyla ilgili yardımcı olan kişi gitmiştir. Bu durum bebeklik döneminden çocukluk çağına kadar tüm çocukları farklı şekillerde etkiliyor. Bakıcı değiştiğinde çocuğun hayatında büyük bir değişiklik olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Bakıcısının ayrılması, sanki bir ebeveyninden ayrılıyormuş kadar dikkat edilmesi gereken bir durum. Küçük çocukların onunla kalan sabit ebeveynlerin olduğunu anlaması için o dönemde yanında olmak, seyahat etmek gibi rutin dışı uzaklaşmaları mümkünse yaşatmamak gerekiyor. Konuşabilen ve konuşulanı anlayan çocuklarda ise bakıcısının gideceği uygun bir dille, birkaç gün öncesinden anlatılmalı. Tartışmalı bir ayrılma değilse, isterse bakıcısını belli aralıklarla görebileceği konusunda destek olunacağı da belirtilmeli. Tartışmalı ayrılıklarda bile vedalaşma yaşanmasına izin vermek en doğru bir yaklaşım olacaktır.

Onun hatası olmadığını anlatın!

Bakıcısı ayrılırken dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri ise bakıcısının onun bir hatası nedeniyle gitmediğini kendisine uygun bir dille anlatmak olmalı. Çocuğu bu konuda zorlamak ya da soru sormak doğru bir tutum değil zira çocuk isterse konuşur. ‘Bir süredir beraberdik. Gitmesi sana ne hissettirdi?’ gibi cümlelerle yaklaşarak duygular üzerinden gitmek ve onu anlamaya çalışmak doğru bir yaklaşım. Konuşma gelişmese de konuşulanı anladıkları 1-3 yaş döneminde durumu basit kelimelerle anlatmak ve ‘Ben buradayım. Her zamanki gibi yanındayım’ gibi benzeri güven veren cümleleri sık tekrarlamak, çocukların kendilerini anlaşılmış hissetmelerine fayda sağlıyor. Çocuk okul çağında ise duygularını yazabileceğini ya da akşam yatarken bununla ilgili zaman ayırabileceğinizi söyleyebilirsiniz.

Bakıcı ararken nelere dikkat etmeli?

 

  • Öncelikle size olumlu duygular hissettirmesi gerekiyor. Unutmayın önsezileriniz sizi kolay yanıltmaz.
  • Sabırlı, sakin, sevecen ve işine bağlı olmasına önem verin.
  • Deneyimli olması önemli olsa da çok ayırt edici bir özellik değil. Daha önce çalıştığı yerlerdeki çalışma süresi, baktığı çocuk ve yaş aralığı yol gösterici olabilir.
  • Geçirdiği hastalıklar, kronik hastalığının olup olmadığı ve sürekli kullandığı ilaçlar sorgulanmalı. Çocukla yakın temasta bulunacağı için solunum yoluyla geçen hastalıklar açısından bazı testler yapılması doğru bir yaklaşım olacaktır.
  • Kişisel bakım ve hijyen anlayışı çok önemli. Abartılı makyaj ile takılar, yoğun parfüm kullanımı, özellikle yenidoğan döneminde dikkat edilmesi gereken noktalar.