Kalp damar hastalıklarından korunmanın yolları
Kalp damar hastalıkları dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölüm nedenleri arasında başı çekiyor. Oysa bazı yanlış alışkanlıklarımızdan kurtularak kalbinizi yenilememiz mümkün. Kalbinize bugüne kadar iyi bakmadıysanız yine de geç kalmış sayılmazsınız. Kalp damar hastalıkları dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alır. Ölümlerin yaklaşık yüzde 40’ı kalp damar hastalıklarından kaynaklanır. Oysa bilinçlenmeyle yüzde 80’lere varan oranda bu yüzdeyi azaltabilmek mümkün. Fast food yeme alışkanlığı gibi yaşam tarzının yaygınlaşması sonucu son yıllarda çocuk yaşlarda da kapıyı çalan hastalığa karşı günlük yaşantımızda yapacağımız bazı değişiklikler kalbimizi yenilememize fırsat tanır. Yapılan bilimsel çalışmalar, bazı yanlış alışkanlıklara son vererek kalbimizi yüzde 50'nin üzerinde bir oranda yenileyebileceğimizi ortaya koyuyor. Kalbimizi yoran hatalar ve bu hatalara karşılık önerileri şöyle sıralayabiliriz:
Haftada 3 gün 30 dakika yürüyüş
Haftada üç gün düzenli yapacağınız 30 dakikalık tempolu yürüyüş kalp hastalığı riskinizi azaltır ve ömrünüzün uzamasına katkı sağlar. Spor yapanların aşırıya kaçmaması da çok önemli. Zira yapılan bir araştırma, aşırı spor yapanların hiç yapmayanlara oranla kalp hastalığı riskinin daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
Kilolarınızla barışmayın
Siz siz olun “Kilolarımla barışığım” demeyin. Aldığımız her kilo tansiyon ve nabzımızı artırarak kalbimize zarar verir. Kilo alımıyla kalbimiz de büyür, ritim bozukluğu ve kalp yetersizliği gelişimine zemin hazırlanır. Fazla kilolardan gerekirse diyetisyene danışarak kurtulmak kalp damar sağlığı açısından son derece önemli.
Hazır gıdalar kalp düşmanı
Hazır gıdalara eğilim giderek artıyor, hatta ev yemekleri yerine dışarıda yemeyi tercih edenler mevcut. Oysa özellikle de fast food gıdalar, kızartmalar, yağlı yiyecekler ve dışarıda yiyeceklere katılan her türlü sos ve kremalar ile hazır ambalajlı gıdalar kalp damar sağlığını olumsuz yönde etkiler. En sağlıklısı Akdeniz diyeti denilen temelinde zeytinyağı, sebze, meyve, haftada iki gün balık ve tahıllı ürünlerin tüketileceği bir diyet. Günde bir avuç ceviz-badem-fındık hatta günlük 10 gram bitter çikolata da kalp sağlığını destekler. Et yenilmeyecek diye de bir şey yok. Kişinin sağlık durumuna göre belirli ölçülerde tüketilebilir ama illa ki yağsız olmak ve akılcı davranmak kaydıyla…
Kötü alışkanlıklarınızı bırakın
Sigara, kalp damar hastalıkları riskini tek başına artırır. Sigara, nargile, puro, pipo gibi tütün ürünleri tüketip de kalp hastalığı ilerlemeyen yok. Sigara ve alkolden uzak durmak kalp damar sağlığı açısından kritik önem taşır.
7 saat uyku neden önemli?
Yapılan çalışmalar günde 7 saatlik kaliteli uykunun vücudu zinde tuttuğu ve ertesi gün tansiyonu nabzı düzene soktuğunu gösteriyor. Düzenli, yeterli ve kaliteli uyumayanlarda, uyku apnesi olanlarda kalp hastalığı riski daha fazla görülür, tansiyon daha fazla artar. Bu nedenle uyku mutlaka önemsenmeli.
Tuz kullanımını sınırlayın
Dünya Sağlık Örgütü günlük yetişkinlerde 1 çay kaşığının üzerinde tuz tüketiminin kalbe zararlarına yönelik uyarır. Yemeğe tuz eklerken çok cimri davranın. Fazla miktarda tuz tüketmek hipertansiyona, dolayısıyla inme, böbrek yetmezliğine ve kalp damar hastalıklarına neden olur.
Stres kalbinizi de üzmesin
Modern çağın kaçınılmazı stresin azı faydalı, fazlası zararlı. Gereğinden fazla stres vücudumuz gibi kalbimizi de fazlasıyla mutsuz eder.
Şikayetiniz olmasa bile kalp kontrolüne gidin
Özellikle ailesinde tansiyon, kalp damar hastalığı olan erkeklerin hiçbir şikayetleri olmasa da 30 yaşından sonra, kadınların da 40 yaşından sonra mutlaka kalp tetkikleri yaptırmaları gerekir. “Doktora gidersem bir sürü hastalığım çıkar, başıma iş alırım” düşüncesi son derece tehlikeli. Kalp hastalıkları özellikle kadınlarda erkekler kadar tipik belirtiler vermez. Göğüs ağrısı, sırt ağrısı, çenede uyuşukluk, halsizlik ve baş dönmesi gibi şikayetlerle doktora başvurulduğunda kalp hastalığı ortaya çıkabilir.
