Yazı İçeriği

Derin yerleşimli tümörler

Beyne endoskopi yapılır mı?

Beynimizi tanıyalım

Çocuk, baş ağrısından yakınıyorsa…

Beyin tümörü ameliyatı

Beyin sapı tümörlerinin yüzde 90’ı, hipotalamus tümörlerinin yüzde 85’i, talamus tümörlerinin ise yüzde 50’si bu dönemde görülür. Talamus tümörleri çocuklarda büyük oranda iyi huylu, erişkinlerde ise kötü huyludur. Tedavi şu şekilde ilerler:

Geçilen bölgedeki dokulara zarar vermemeye yardımcı olan “intraoperatif monitörizasyon sistemi”, nörofizyologlar tarafından uygulanır. Ameliyat sırasında beynin damarları arasında geçilen yolların fonksiyonları olur. Örneğin kolu oynatan merkezin yanından geçip gidilirken buna zarar vermemek gerekir. Zarar verilip verilmediği de yine nörofizyologlar tarafından saptanır. Bu uzmanlar hastanın kafa derisi ile kol ve ayaktaki kaslara bazı elektrotlar yerleştirir. Ameliyat sırasında yukarıdan sinyal vererek aşağıdan ölçülür. Dolayısıyla o bölgeye biraz fazla bastırılırsa durum hemen anlaşılır ve yapılan baskı azaltılır. Bu sayede ameliyattan sonra hastanın felç olma riski ortadan kalkar. Beyin sapının içerisinde yüzü hareket ettiren kasların çekirdeği bulunur. Her an zarar verebilme olasılığı bulunduğu için cerrahlar özel bir uyarıcı “stimülatör kalem” kullanır. Bu kalemle dokunarak çekirdeğin yeri saptanır. Teorik olarak bu çekirdeğin yeri biliniyor ancak bir tümör olduğu zaman sağa veya sola itilebilir. Yerinden emin olunduğu noktada çekirdeğe hiç dokunmadan tümör ameliyat edilebilir. Bu yöntemle ameliyat sonrası hastada yüz felci ihtimali neredeyse yoktur.


Derin yerleşimli tümörler

Tüm derin yerleşimli tümörlerin yüzde 70’inin sınırları çok iyi belirlenemez. Yani normal doku ile tümörün sınırı zor çizilir. Kafatası açıkken, ameliyat masasında kişinin MR’ı çekilir. Böylece cerrahlar tarafından beynin içerisi görülebilir. Gözden kaçan küçük parçalar da bu sayede fark edilir. Kişi daha ameliyat masasındayken kontrol etmek ve gereksinim varsa ameliyatı sürdürmek gibi bir avantaj sağlanır.

Ameliyat sırasında ultrason kullanımı da başarılı sonuç alınmasına katkı sağlar. Direkt beyin dokusunun üstünden, hangi dokuların nereye itildiğini görebilmek hekime yardımcı olur.

Beyne endoskopi yapılır mı?

Endoskopik cerrahi beyin-omurilik-sinir cerrahisinde beyin içine yerleşmiş, ulaşılması zor tümörlerde, omurilik sıvı birikimlerinde ve boyun-bel-sırt bölgesi cerrahisinde kullanılır. Endoskopik cerrahide küçük bir kesiden girilerek, bölge bir ışık kaynağı ve fiber optik görüntüleme sistemi kullanılarak net ve büyük bir şekilde görülür. Endoskop denilen 10-15 cm uzunluğunda ince bir çubuğun içinden gönderilen aletler ile bölgedeki patoloji çıkarılır.

Beynimizi tanıyalım

Beynimiz değişik bölümlerden oluşur. Bazı fonksiyonlarımızı sağlayan bölümler beynin yüzeyinde, bazıları da beynin ortasında ve altında yer alır. Bu yapılardan en önemlisi “beyin sapı”dır. Nefes almak, yutmak, yutkunmak, göz hareketleri, yüzümüzdeki kasların duyuları ve hareketlerinin tüm çekirdekleri burada yer alır. Yani ana kumanda beyin sapında bulunur.

İkinci derin yerleşimli bölge “talamus”. Bu yapı, beyin sapının biraz üstünde ve yine beynin tam ortasında bulunur. Bilgiler bu bölgede harmanlanıp, yorumlanır. Beynin yüzeylerinden gelen tüm enformasyon da burada değerlendirilerek, uygun hale getirilir ve gerekli hedefe emir verilir.

Son derin yerleşimli bölge de “hipotalamus” olarak adlandırılıyor. Bu yapı vücudumuzda bulunan tüm hormonlar ile yeme, içme, susama, acıkma duygularını kumanda eder. Bedenimizdeki sıvı ve tuzun sürekli tetkik edildiği bir laboratuvar görevi görür. Vücudumuzdaki her hücrenin içerisinde belli miktarda tuz iyonları bulunur. Kanımız vücudumuzda sürekli dolaşırken hipotalamustan da geçerek, orayı bir laboratuvar gibi kullanır. Sürekli kan numunesi alınıp, tetkik yapılır. Eğer tuz oranı artarsa, bunu sulandırmak için su gerekiyor, kişi de susama hissi yaşar.

Çocuk, baş ağrısından yakınıyorsa…

Bir çocuk ısrarlı baş ağrısından yakınıyorsa, bu ihmal edilmemesi gereken bir bulgudur. “Muayanede göz dibinde bir basınç artışı bulgusu var mı” diye bakılması gerekir.

Çocuk sabahları uyandığında bir şey yemeden, midesi boşken fışkırır tarzda kusuyorsa yine üzerinde durulmalıdır. Aileler bunu çocuk okula gitmek istemiyor veya kardeşini kıskanıyor şeklinde yorumlayabilir. Ancak her sabah uyandığında kusma yaşanıyorsa ilk fırsatta uzmana danışmak gerekir. Aynı zamanda yürürken denge problemi yaşıyorsa, geniş kaideli yürümeye başlıyorsa veya ince motor hareketlerde (el becerilerinde) beceriksizlik görülüyorsa bunlar da önemli bulgular olarak kabul edilir. Bu tip belirtilerle ilgili olarak bir uzmandan fikir alınması önerilir.