Yazı İçeriği

Formula 1 pilotlarına yapılan özel kontroller

Formula 1 pilotlarının kalbi nasıl atar?

Kalp hızı neden yükselir?

Neden bel ve bilek sorunları görülür?

Boyun yaralanmalarına karşı kuvvet egzersizi

Formula 1 pilotları için fiziksel egzersizler

Hangi egzersizleri yapmalı?

Formula 1 pilotlarının mental performansı

Formula 1 pilotlarının beslenme şekli

Formula 1 pilotları hem fiziksel hem zihinsel hazırlık yapar

Formula 1 pilotları 1,5 saat boyunca ortalama 200 -250 km hız ile araba sürerler. Peki, bunun için sadece iyi araba sürmek yeterli midir? Formula 1 pilotları tüm yarış süresince aynı pozisyonda, ciddi bir şekilde “g” kuvvetine ve titreşime maruz kalırken, diğer yandan teknik ekiple irtibata devam eder. En önemlisi de 350 kilometreye varan hızda hiç hata yapmadan yol alırlar. Bunların hepsini en üst düzeyde yerine getirmek için iyi birer fiziksel ve zihinsel performans gerekir.


Formula 1 pilotlarına yapılan özel kontroller

Geçmişte Formula 1 pilotları, haftada 2 gün spor salonunda antrenman yapıp ne isterlerse yerken, günümüzde durum farklı. Artık takımların antrenman laboratuvarı ve sürücülerin yanı sıra test pilotlarının ve zaman zaman tüm ekip elemanlarının testleri yapılıyor. Ekibin kardiovasküler egzersiz düzeyi, kaslarının kuvveti, kuvvet dengesi ve esnekliği, beslenme alışkanlıkları, mental durumları ve genel sağlıkları gözden geçiriliyor. Formula 1 pilotlarının o an sahip oldukları özellikler ortaya konularak, tüm üst düzey sporcularda olduğu gibi kişiye özel bir antrenman programı çıkartılıyor.

Formula 1 pilotlarının kalbi nasıl atar?

Formula 1 pilotlarının bu tempoda ve adrenalin düzeyinde yaşadığı sorunlar arasında kalp problemleri gelir. Formula 1 gibi tüm araba yarışları sırasında kalp atım hızı diğer sporcular gibi artar. Ancak buradaki fark, bu artışın ana nedeninin sporcularda kasılan kaslar, pilotlarda ise yarış heyecanına bağlı salınan bazı hormonlardır. Neden ne olursa olsun, diğer sporcular gibi 140–180 arası nabızla 1,5 saat ve neredeyse sıfır hata ile yarışmak zorundadır. Ancak pilotların kalbi gerçekten de bu durumu tolere edebilecek düzeyde midir? Normal kişinin kalbi dinlenirken dakikada 60–80 arasında atar, üst düzey sporcularda bu rakam 30-35’lere kadar iner. Eski pilot David Coulthard için bu değer dakikada 40, yarış esnasında ise maksimum değer 198 olarak belirtilir. Bu değere çıktıktan sonra sadece 5 dakikalık dinlenme süresinde ise nabzın 48’lere döndüğü bilinir. Dakikalık kalp atım hızı itibari ile bu değerler profesyonel bisikletçiler ve maraton koşucuları için de aynıdır.

Kalp hızı neden yükselir?

Yarış anında nabzı bu kadar yükseltecek kas kasılması yokken, bunun altında yatan ana nedenlerin başında mental stres ve aşırı sıcaklık yatar. Hiçbir spor, Formula 1 kadar uzun süren ciddi konsantrasyon gerektirmez. Bu konsantrasyon, ciddi bir adrenalin salgısına, bu da ciddi bir fiziksel strese neden olur. Bunun sonucunda kalp hızı yükselir. Bu nedenle sporcular bu değerleri sorunsuz tolere edebilmek için sezon öncesi dönemde yoğun olarak koşu, bisiklet, kürek, roller blade ve kayak gibi kardiovasküler egzersizler yapmalıdır. Bu egzersizler sporcuların atletik bir yapıya da kavuşmasını sağlar. Normal bir erkekte yüzde 10’nun üzerine olması gereken vücut yağı, bu egzersizleri yapan sporcularda yaklaşık yüzde 7’dir.

Neden bel ve bilek sorunları görülür?

Eski araçlardaki koltuk ve süspansiyon sorunları yüzünden hem yarış sırasında, hem de sonrasında pilotların yüzde 70'i bel, yüzde 54'ü boyun ağrısı sorunu yaşıyordu. Günümüzde koltuklar kaza anında pilotların çıkmasına yardımcı olacak şekilde ve vücut yapılarına göre yapıldığından bu durum azaltılmıştır. Sporcularda el bileği yaralanması oranı yüzde 25 iken 1998’de bu oran yüzde 64 olarak rapor edilmiştir. Bunda en önemli etken 1991 öncesi kullanılan viteslerdi. Bu tarihten sonra değiştirilen viteslerle yaralanmalar azaltılmıştır.

Boyun yaralanmalarına karşı kuvvet egzersizi

Araba yarışlarında ciddi yük altında kalan bölgelerden en önemlisi boyundur. Yarış süresince, boyun ve kafa koruyucusu (hand and neck support) ile birlikte pilotların kafa ağırlıkları 6-7 kiloya kadar çıkar. Yarış anında maruz kalınan 4-6 gramlık kuvvet (ani durma ve hızlanmalarda öne-arkaya, virajlarda ise yanlara doğru) ile bu, boyna 24-42 kilo olarak yansır. Araştırmalarda Formula 1 tarzı yarış arabalarında yarışan pilotlarda boyun en sık yaralanan bölgedir. Bunun tüm yaralanmaların yüzde 34’ü olduğu belirtilir. Bu durumu idare etmek için mutlaka çok kuvvetli ve dayanıklı boyun kaslarının olması gerekir. Pilotlar fiziksel kondisyonda çok önemli bir süreyi boyunlarına ayırmalıdır. Boyun etrafı kaslarını kuvvetlendirmek için özel kuvvet antrenman aletleri ya da büyük elastik bantlarla çalışmaları önerilir. Bu çalışma süresince salonlarda yapılan tekrarlara oranla çok daha uzun olur. Gerçek yarışta zaman zaman yüklenip ara vererek sürerler. Dolayısıyla boyunları oldukça kalındır.

Formula 1 pilotları için fiziksel egzersizler

Tüm Formula 1 pilotlarının fiziksel kondisyon düzeyleri çok iyi olabilir. Pilotlar bir yandan maraton bitirebilecek düzeyde dayanıklılığa sahipken, diğer yandan savaş pilotunun çabuk karar verebilme yetisine ve bir boksörün kol ve omuz kuvvetine sahip olmalıdırlar. Bu sporcularla kıyaslarsak pilotlar, onlardan daha düşük değerlere sahip olabilir. Ancak bir pilotta bu değerlerin kombinasyonu olmalıdır. Üst düzey sporcuların durumu özel testler ile ortaya konulduktan sonra ihtiyaç doğrultusunda antrenman planı yapılması gerekir. Antrenmanlarda özellikle kardiyovasküler ve kuvvet egzersizleri yer alır. Yarış sezonunda ise sporcular, kazandıkları egzersiz düzeyini korumaya çalışır. Bu şekilde pilotlar bir yandan sezon sırasında fiziksel performanslarını en üst düzeyde tutarken, öte yandan olası aşırı kullanım yaralanmalarının da önüne geçmeye çalışır. Boyun, sırt, bel, omuz ve kolların bu anlamda ayrı bir önemi vardır.

Hangi egzersizleri yapmalı?

Kardiyovasküler egzersiz için her pilotun tercihi farklı olabilir. Kimi koşu yapmayı, kimi pedal basmayı, kimi de kürek çekmeyi tercih edebilir. Ama her pilotun zaman zaman, Formula 1 yarışının gerektirdiği özel durumları taklit edebilen, kendileri için özel tasarlanmış egzersiz salonlarında ve aletlerinde antrenman yapması gerekir. Tüm bunları yaparken belirli ölçülerde kuvvet ve dayanıklılık artırmaya çalışılır. Çünkü pilotlar zaman zaman 3,5–5 kiloyu bulan kuvvetler altında 1,5 saat yarışmak zorundadır. Bu durum ciddi bir dayanıklılık gerektirir. Bunların yanı sıra pilotların, başarılarını direkt etkileyen özel koordinasyon ve reaksiyon zamanı egzersizleri de yapması gerekir.

Formula 1 pilotlarının mental performansı

Pilotların fiziksel performansından daha da önemlisi mental performanslarıdır. Takımların hemen hepsi psikologlar ile çalışır. Onlarla beraber konsantrasyon artırma veya gevşeme gibi konuların yanı sıra rakiplerin kişilik özellikleri üzerinde durulur. Yarış stratejisini geliştirip performanslarını en üst düzeye çıkarmak hedeftir. Bu amaçlar için nefes teknikleri gibi özel tekniklerle sakin kalabilmek ve yarış dışındaki diğer faktörleri görmeyip sadece yarışa konsantre olmak geliştirilir.

Formula 1 pilotlarının beslenme şekli

Formula 1 pilotlarının ve tüm araba yarışçılarının beslenme şekli protein, karbonhidrat ve sıvı odaklıdır. Yarıştan birkaç gün önce karbonhidrat içeren makarna, ekmek gibi gıdalar ve yarıştan hemen önce de bol miktarda sıvı alınır. Yarış sırasında pilotların bulunduğu kokpitin sıcaklığı 50 derecedir ve nemi ise bazı pistlerde yüzde 80’e kadar çıkar. Yangın geçirmeyen kıyafeti de ekleyince, pilotlar bir yarış sırasında 2–3 kilo verebilir. Kaybedilen sıvı yarış öncesi ve sırasında yerine konarak hem performans hem de konsantrasyon kaybının önüne geçilmeye çalışılır. Formula 1 pilotları yarıştan önce 1, yarış sırasında ve sonrasında da 1–2 litre sıvı alır.