Yazı İçeriği

En önemli nedeni, obezite!

Genellikle belirti vermez

Kalp krizi ve diyabete zemin hazırlıyor

Sağlıklı beslenmeli ve düzenli spor yapmalı

Kilolu her üç çocuktan biri hipertansiyon

Günümüzde özellikle gelişmiş ülkelerde obezitenin çocuklarda görülme sıklığı gün geçtikçe artıyor. ABD’deki verilere göre; okul çağı ile adölesan dönemindeki çocukların yaklaşık 3’te biri fazla kilolu veya obez. Çocukluk döneminde ortaya çıkan obezite birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Bunlardan en önemlilerinden biri de; dünya çapında önemli bir sağlık sorunu olan hipertansiyon! Okul çağı çocukları arasında yapılan bir tarama çalışmasında kilolu olan çocukların yüzde 30’unda hipertansiyon saptanmış. Bir başka deyişle, kilolu olan her 3 çocuktan birinde hipertansiyon mevcut. Üstelik, çocuklarda gelişen hipertansiyon yetişkinlerde ortaya çıkan hipertansiyonun aksine çoğunlukla belirti vermediği için genellikle geç teşhis ediliyor.


En önemli nedeni, obezite!

Çocuklarda görülen hipertansiyonun nedenleri yaşa göre değişir. Erken yaşlarda (3 yaşın altındaki çocuklarda) ortaya çıkan hipertansiyon genellikle böbrek veya damar hastalıklarına bağlı ikincil sebepler nedeniyle oluşur. 10 yaşından büyük çocuklarda ise hipertansiyonun en önemli nedenleri son yıllarda özellikle okul çağındaki çocuklarda adeta salgın haline gelen aşırı kilo. Obezitenin günümüzde çocuklar arasında yaygınlaşması nedeniyle hipertansiyon da çocuklarda görülen çok önemli bir sağlık sorunu haline geldi. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının sağlıklı yaşamı benimsemeleri konusunda teşvik etmeleri şart.

Genellikle belirti vermez

Çocuklarda gelişen hipertansiyondaki asıl tehlike; baş dönmesi, baş ağrısı, kulakta çınlama ve çarpıntı gibi erişkin yaşlardaki tansiyon hastalarında görülen yakınmalara nadir rastlanması. Bir başka deyişle hipertansiyon maalesef çocuklarda sessiz seyrediyor. ABD’de yapılan bir çalışmada; hipertansiyon tanısı yeni konmuş olan çocukların yüzde 40'ında, uzun süredir devam eden yüksek tansiyonun bir belirtisi olan kalp kaslarında kalınlaşma olduğu saptanmış. Bu da tansiyon yüksekliğinin uzun süredir sessiz olduğunu net olarak ortaya koyuyor. Yine ABD’de yapılan sağlık taraması çalışmasında 14 bin 187 çocuk ve genç incelenmiş; 507 çocukta hipertansiyon (yüzde 3) saptanmış ve bu çocukların ancak yüzde 26’sında daha önceki tıbbi kayıtlarında hipertansiyon hastası olduğu biliniyormuş.  Yine bu çalışmada çocukların yüzde 3.4’ünün hipertansiyon öncesi dönemde oldukları belirlenmiş. Daha önceki kayıtlara göre bu çocukların da sadece yüzde 11’inin hipertansiyon öncesi dönemde oldukları biliniyormuş.

Kalp krizi ve diyabete zemin hazırlıyor

Çocukluk çağında ortaya çıkan hipertansiyon ciddi hastalıklara adeta davetiye çıkarır. Öyle ki yapılan bir çalışmada; çocuklukta veya gençlikte hipertansiyon varlığının; 55 yaş öncesi erken yaşta ani ölüm, kalp yetmezliği ve kalp damar tıkanıkları için bir risk faktörü olduğu bildirilmiş. Hipertansiyonu olan çocuklar kilolu oldukları için insulin dirençleri de yüksek olur. Bu nedenle de ileride diyabet hastalığı gelişme riski büyük oranda artar. Esasında erişkin yaşta olan hipertansiyonun birçok hastada çocukluk döneminde başladığı düşünülür.

Sağlıklı beslenmeli ve düzenli spor yapmalı

Henüz evre 1 olan hipertansiyonda, sağlıklı yaşam tarzını başaran çocuklarda, ilaç tedavisine gerek kalmadan kan basıncı kontrolü sağlanabilir. İlaç tedavisinden önce çocuğun yaşam tarzının yeniden düzenlenmesi gerekir.

Çocuk sağlıklı besinler tüketmesi, kilo vermesi, hareketli bir yaşam benimsemesi ve düzenli egzersiz yapması konusunda teşvik edilmeli. Bunun için de öncelikle evde sağlıklı yemek düzeni kurulmalı; sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeye öncelik verilmeli. Ebeveynler sigara içiyorlarsa hemen bırakmalı ve çocuklarıyla daha çok zaman geçirmeli. Dikkat edilmesi gereken bir başka önemli nokta da, çocuğun sağlıklı uyumasını sağlamak. Çünkü hipertansiyonu olan çocuklarda Uyku Apne Sendromu görülebilir. Bu sendromda insulin direncinin artmasına, kan basıncının yükselmesine, kontrol edilemeyen ritim bozukluklarına ve sonuçta kalp yetmezliğine yol açar. Ayrıca çocuğa psikolojik destek vermek ve özgüvenini artırıcı davranışlarda bulunmak da çocuğun motivasyonunu artırmak açısından önemli.