Yazı İçeriği

İlk adım: Cilt temizliği

Cilt bakımı için nemlendirici şart

A ve C vitamini tüketin

Bir avuç fındıkla gelen güzellik

Eldivensiz çıkmayın

‘Kışın da güneş koruyucu krem sürülür mü?’ demeyin

Evde de peeling mümkün

 Bir diğer taktik: PRP

Lazer seçeneği

Günde kaç bardak su içilmeli?

Cilt sağlığınız için günde 10 bardak su için

Kış ayları enfeksiyon hastalıklarının salgın halini aldığı bir dönemdir. Nezle, grip; öksürük, hapşırık, boğaz ağrısından yakınılıyor. Peki ya cildiniz? Kışın soğuk hava ve rüzgar cildinizi kurutuyor. Kapalı mekânlarda geçirdiğiniz süre de uzadıkça kış mevsimi cildinizi zorluyor. Kuruluğu yanı sıra yazdan kalma cilt lekeleri ve izler de moralinizi bozabiliyor. Ama endişelenmeyen; yaşam şekliniz ve beslenmeniz cildinizin onarımına yardımcı olurken basit güzellik işlemleriyle cildinizin kışın da ışıl ışıl parlamasını sağlayabilirsiniz. Üstelik kış ayları, cilt bakımında en iyi sonucu almak için en iyi zaman.


İlk adım: Cilt temizliği

Işıl ışıl bir cilt için önceliğiniz temizlik olmalı. Kışın maruz kaldığınız hava ve çevre kirliliği, sigara dumanı ile makyaj ürünleri gibi faktörler; cildinizi kirletiyor, gözeneklerinizi tıkıyor. Bu da cildinizin oksijen almasını engelleyerek canlanmasının önüne geçiyor. Soğuk havalarda cildinizin yapısına ve mevsim şartlarına uygun, kurutucu olmayan temizleyiciler kullanarak bu olumsuz etkilerden korunmayı ihmal etmeyin.

Cilt bakımı için nemlendirici şart

Yaz da kış da olsa cildi nemlendirmek çok önemli. Soğuk havaların kurutucu etkisine karşı cilt yapınıza, yaşınıza ve mevsime uygun olan nemlendirici ürünleri, her gün düzenli olarak kullanın. Hyalüronik asit, glikolik asit, retinol ve peptid içerikli ürünleri; nemlendirmenin yanı sıra yaşlanma karşıtı etkileri nedeniyle de bakım kremi olarak tercih edebilirsiniz. Yüzünüzle birlikte soğuk ve kuru havanın yoğun olarak etkilediği ellerinizi ve dudaklarınızı da gün içinde sık sık nemlendirin. Ilık bir duş sonrasında da tüm vücudunuzu nemlendirmeniz önemli.

A ve C vitamini tüketin

Serbest radikallerle savaşan C vitamini cildin gençleşmesinde etkili olmasının yanı sıra cilde nem de veriyor. Kış mevsiminde cildinizin ışıltısını kaybetmemesi için özellikle kivi, maydanoz, portakal, mandalina, greyfurt ile brokoliyi sofranızdan eksik etmeyin. Örneğin 100 gram kivi, günlük 90 mg C vitamini ihtiyacınızı karşılamaya yetiyor. A vitamini de cildin su tutma kapasitesini artırarak nemli kalmasını sağlıyor. Havuç, ıspanak, biber, brokoli, lahana, koyu yeşil yapraklı sebzeler, mandalina, portakal ile kayısı A vitamininden zengin besinlerden. Yumurta, süt, tereyağı, karaciğer ve peynir de bolca A vitamini içeren hayvansal kaynaklar. Örneğin günde yarım kase ıspanak içerdiği yaklaşık 1400 mikrogram A vitamini ile günlük ihtiyacınızı karşılayabiliyor.

Bir avuç fındıkla gelen güzellik

Kış mevsimi ile cilt daha kuru, cansız, mat ve yaşlı görünebiliyor. E vitamini yoğun antioksidan özelliği sayesinde cildi serbest radikallerden temizleyerek hücrelerin yenilenmesini sağlıyor. Cildin yaşlanma sürecini geciktirerek, kırışıklıkların oluşumunu engelliyor. Bunun yanı sıra cildin nemlenmesinde de önemli bir rol oynuyor. Başta tahıllar olmak üzere fındık, ceviz, kabak, yumurta sarısı, zeytinyağı ile balık yağı, domates, patates, lahana ve marul E vitamininden zengin besinler arasında yer alıyor. Bir avuç fındık veya 4-5 adet ceviz, E vitamini ihtiyacınızı büyük oranda karşılıyor.

Eldivensiz çıkmayın

Şiddetli soğuğa maruz kalmak, cilt damarlarında daralmaya neden olarak burun ucu, kulaklar, eller ve ayaklar gibi uç organlarda doku hasarına yol açabiliyor ve kızarıklık, morarma, ağrı, yanma ile kaşıntı gibi şikayetlere yol açabiliyor. Bu durumdan korunmak için şal, eldiven, yün çorap gibi aksesuarları kullanmalı, bulunduğunuz ortamların ısısını iyi ayarlamalısınız. Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği standarda göre; sıcaklık oturma odası için 21 derecedir. Diğer odalar için ise 18 derece sıcaklık uygun görülüyor. Ancak ortam ısısını ayarlarken ısı kaynağıyla çok yakın temas içinde olmayın. Çünkü soba, fırın veya elektrikli ısıtıcı gibi ısı kaynaklarıyla uzun süreli yakın temas sonucu termal hasara bağlı kızarıklıklar veya ciltte kalıcı olabilen renk değişiklikleri gelişebiliyor.

‘Kışın da güneş koruyucu krem sürülür mü?’ demeyin

Güneşin zararlı ışınlarına bağlı olarak ciltte lekelenmeler, kırışıklıklar, iyi veya kötü huylu deri tümörleri gelişebiliyor. Kış mevsiminde güneşin bu zararlı etkileri azalsa da devam ediyor ve karlı hava güneş ışığını yansıttığı için güneş yanıkları ortaya çıkabiliyor. Cildinizi bu zararlı etkilerden korumak için güneş koruyucu kremleri dışarı çıkmadan 15-20 dakika önce sürmeye ve 3-4 saatte bir tekrarlamaya özen gösterin.

Evde de peeling mümkün

Kış mevsiminde uygulanacak peeling işlemleri ile cildin ölü hücrelerden arınması, dokuların yenilenerek canlı, ışıltılı ve daha parlak bir görünüme kavuşması sağlanabiliyor. Evde kendi hazırladığınız veya cildinize uygun olarak satın aldığınız peeling ürünlerini haftada 1-2 kez cildinizi tahriş etmeden kullanabilirsiniz. Bunun yanı sıra klinik ortamda, bir uzman doktor yardımıyla genellikle meyve asitleri ile ve ayda 1 kez olmak üzere yapılan “kimyasal peeling” işlemi ile daha da iyi sonuçlar elde edebilirsiniz.

 Bir diğer taktik: PRP

Yaz mevsiminde maruz kalınan zararlı güneş ışınlarının cildi yıpratan ve yaşlanmaya yol açan etkilerinden kurtulmak için kış mevsiminde PRP yaptırmanın tam zamanı. Son yıllarda gündemde olan “PRP” (platelet rich plasma)' uygulaması ile hücrelerinizi kendi kanınız ile yenileyebilirsiniz. Bunun için sizden kan alınıyor. Özel bir işlemden geçirildikten sonra cilt dokusunda yeniden yapılandırmayı sağlayan, büyüme faktörlerinden zengin olan kısım ayrıştırılıyor ve cildinize uygulanıyor. Bu yöntem ile cilt gençleştirmenin yanı sıra yara ve sivilce izleri, saç dökülmesi gibi problemlerde de oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor.

Lazer seçeneği

Lazer uygulamaları için de en ideal zaman; kış mevsimi! Yaz mevsiminde güneşin leke oluşumuna yol açabilen etkileri göz önünde bulundurulduğunda lazerler ile cilt yenileme için kış mevsimi tercih ediliyor. “Fraksiyonel lazerler”in kullanımı ile ciltteki kolajen lifler sıkılaşıyor ve yeniden yapılanma ortaya çıkıyor. Bu sayede yaşlanmaya bağlı olarak gelişen sarkmaların, ince ve kalın kırışıklıkların giderilmesine olanak sağlanıyor. Cilt gençleştirmede kullanılan diğer lazerlere göre fraksiyonel lazerlerin avantajı; daha hızlı yara iyileşmesi sayesinde sizi günlük yaşamdan uzun süre uzaklaştırmadan istenilen sonuçların elde edilebilmesi. Cilt gençleştirmenin yanı sıra yara ve sivilce izleri, hamilelik çatlakları gibi problemlerin tedavisinde de fraksiyonel lazer sistemleri başarılı şekilde kullanılıyor.

Günde kaç bardak su içilmeli?

Kış mevsiminde sıkça karşılaşılan cilt kuruluğunun önüne geçmek için etkili yöntem, bol su içmek. Çünkü su, genel vücut sağlığınızın yanı sıra cildinizin nemli ve sağlıklı kalmasında son derece önemli bir rol üstleniyor. Işıl ışıl bir cilt için günde en az 10 bardak su içmeyi ihmal etmeyin.