Yazı İçeriği

Madde bağımlılığında en riskli dönem ergenlik

Ebeveynler bu belirtilere dikkat!

Suçlamayın, konuşun

Madde bağımlılığı nedir?

Kimi zaman bir arkadaşın ikramı ile kimi zamansa meraktan, günümüzde bir kısım genç maalesef madde kullanımıyla çok erken yaşta tanışır. En büyük motivasyonları ise bir kez kullanacakları için bunun zarar vermeyeceğini düşünmeleri. Oysa çoğu zaman madde kullanımı kronik hale gelir. Ülke genelinde yapılan istatistikler doğrultusunda alkol ile madde bağımlılığı yaşının çok düştüğü, sigaraya başlama yaşının 13 yaşın altına indiği belirtiliyor. Bağımlılık, tedavisi mümkün olan kronik bir beyin rahatsızlığıdır. Bu nedenle madde kullanımı ne kadar erken fark edilirse tedaviye o kadar erken başlanır ve sonuç alınır. Dolayısıyla aileler çocuklarının madde kullandığını öğrendiklerinde toplumsal baskı sebebiyle bunu saklayıp kendi içlerinde çözmeye çalışma eğilimine girmemeli. Çocuklarıyla kuracakları sağlıklı bir iletişimle beraber onu zaman kaybetmeden tedaviye yönlendirmeliler. Erken tanı içinse öncelikle madde kullanımının habercisi olan belirtilerin bilinmesi gerekir.


Madde bağımlılığında en riskli dönem ergenlik

Ergenlik dönemi madde kullanımına başlanması açısından en riskli dönemdir. Bunun nedeni ise ergenliğin oldukça zor, karmaşık ve çalkantılı bir dönem olması. Burada merak ve “Bir kez denesem bir şey olmaz” düşüncesi hakimdir. Ergenler aynı zamanda sosyal ortamlarda kabul görme ve kendilerini kanıtlama, kabul ettirme isteğiyle de madde kullanımını deneyebilirler. Bu dönemde kimlik çatışmalarını yoğun olarak yaşayan ergenler dürtüsel davranma eğilimindedir, tehlikeli davranışlara girmekten kaçınmayabilirler. Madde kullanımı da kendilerini ispat etmeye çalıştıkları bu dönemde çekinmedikleri riskli davranışlardan birini oluşturur.

Ebeveynler bu belirtilere dikkat!

  • Arkadaş çevresinde değişiklik yapması ve bu yeni çevresiyle çok sık zaman geçirmesi.
  • Duygu durumunda ani değişimlerin olması; bazen çok neşeli bazen ise depresif, huysuz, öfkeli olması. Burada önemli olan ergenlik döneminin de ani duygu durum değişimlerinin gözlemlendiği bir dönem olduğunun unutulmaması.
  • Aile ilişkilerinden uzaklaşması, araya mesafe koyması ve iletişimini azaltması.
  • Evde tek kalma isteğinde artış olması, gittiği yerleri söylemekten kaçınması.
  • Talep ettiği ve harcadığı para miktarında artış olması.
  • Daha karamsar duygu ve düşüncelere sahip olması, geleceğe dair umutsuz olması.
  • Derslere ilgisinde ve başarısında düşüş gözlemlenmesi, okula devamsızlığının artması.
  • Arkadaş ilişkilerinde, sosyal uyumunda sorunlar ortaya çıkması.
  • İştahında ve uyku düzeninde değişimler gözlemlenmesi, ara ara kriz halinde yemek yemesi, bazen çok fazla uyuması, bazen ise uykusuzluk çekmesi.
  • Kıyafetlerine, saçına ve kişisel bakımına verdiği özenin azalması.
  • Kilo kaybı, gözlerde kızarıklık, iştahsızlık, bulantı ve kusma gibi fiziksel belirtilerin görülmesi.

Suçlamayın, konuşun

Çocuğunuzun madde kullandığından şüphelendiğinizde dikkatli ve duyarlı bir yaklaşım sergilemeniz çok önemli. Madde kullanımına dair belirtilerin bir kısmı ergenlik dönemine ait özelliklerle benzeşir. Bu nedenle hemen sonuca varıp çocuğunuzu etiketlememeli, sorun her neyse çözümünde yanında olacağınızı hissettirerek konuşmaktan çekinmemelisiniz. Amaç çocuğunuzu ‘bağımlı’ olarak etiketlemek ve yaralamak değil, yardımcı olmak olmalı. Aksi halde yardımcı olmaktan ziyade ilişki kopabilir ve daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Sağlıklı kuracağınız iletişimle bu durumu sizinle paylaşmasını ve yardım alma yolunda adım atmasını sağlayabilirsiniz.